Öncelikle Çok sevgili İdil Bilgen arkadaşımız ve diğer yarışmacı arkadaşlarımız cesur adımlar atarak Miss World yarışmasında derece almaları beni oldukça onure etti. Ne yazık ki sevgili bilge’nin bu cesurca hareketi ve başarısından çok tamamen dış görünüşüne söylenen gereksiz aşağılayıcı sözlerle gündeme geldiğine şahit olduk..
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu güzellik yarışması sadece fiziksel görünümüzü kapsamıyor. Bizler bu gibi yarışmalara dahil olurken sevgili jürilerimzin en önce baktıkları şey fiziki görünüm ve beraberinde kişinin Kendine yapmış olduğu yatırımlar.. Sanmayın ki bu yatırım kişinin kendine yaptırmış olduğu estetik, kesinlikle değil Aksine bu güzellik algısının doğallıktan kaçmayacak şekilde olan güzelliği ve en başta kişinin kendine yapmış olduğu gerek dil, gerek kendine olan kültürel yapısı, insanlarla iletişimi, özgüven dolu duruşu, postür vb. kişinin kendine yapmış olduğu yatırımlar olduğunu söyleyebiliriz..
Bu konuya binaen sevgili Pınar Altuğ’un Dünya güzellik yarışmaları hakkında söylediklerini tekrardan dile getirmek istiyorum ;
” Dünya güzellik yarışmalarında yarışma gecesi Body make up yapabilirsiniz, bacağınıza çorap giyebilirsiniz, gözünüze lens takabilirsiniz, tırnaklarınız takma olabilir.. bunların hepsi serbes. Çünkü aslında dünya güzeli o geceden çok önce seçilmiş oluyor sizi 1 ay boyunca Kampta eğitimde tutuyorlar ve o süre boyunca gözler hep üzerinizde oluyor. Insanlarla iletişiminiz nasıl, Yabancı dil biliyor musunuz, nasıl davranıyorsunuz, oturmanız kalkmanız yerinde mi, kendinize göre kültürünüz var mı, nasıl yemek yiyorsunuz vb. bunların hepsine bakıyorlar. Çünkü aslında dünya güzeli demek bizim algıladığımız o güzellik algısının çok dışında bir şey. Bir sene boyunca komiteyle beraber çalışıyor, dünyanın birçok yerine gidip daha çok gönüllü sosyal sorumluluk projelerinin içinde oluyor. Hepimizin bildiği Ece Gürsel’de bunları zamanında yapmıştı en güzel örneği ile … ”
şeklinde yine güzel noktalara değinerek bizlere aktarmıştı.
Asıl konuya gelecek olursak ne yazık ki sevgili İdil’in sadece görünüş itibarıyla toplumumuzdaki güzellik algısı ile uyuşmamasının temel nedenini Güzellik = Koyun Sürüsü ile bağdaştırıyorum..
” Güzellik ” adı altında geçen günümüzde küçük dokunuşlar olarak tabir edilse de insanı doğallığından çok uzaklaştıran estetik ile kadın erkek fark etmeksizin günbegün artan bir kitle var.
Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum kişiler kendini nasıl mutlu hissediyorsa o şekilde giyinip, kendinde minik değişiklikler yapabilir elbette ama yanlış kişileri izlemeden, birbirinin birebir kopyası olmadan deneyimlemeleri gerek aksi taktirde sandıkları bu değişim insanı mutlu etmez, aksine sıradanlaştırır. Bu nedenle bırakın özünüze dönün, kendinizle barışın.. Gerçekten kendinizi keşfederek, tanıyarak mutlu olmayı deneyin..